10 Ocak 2012 Salı

Yeni adres

Artık bu adresteyim :) http://www.guneslihayat.blogspot.com/

20 Eylül 2010 Pazartesi

Neyapıyorum?

Blog yaşamına geri dönmemle birlikte tekrardan uzaklaşmam bir oldu. Ama artık bir daha boşlamamak üzere geri döndüm. Yonca, İstanbul sevdasuyla gezmedik yer bırakmazken, Öykücü, süper yazılarıyla beni eğlendiren havasından ödün vermemişken, Çınar'cım doğum yapmış ve bebeğini kucağında şu vakitlerde pış pışlarken, benim yazmamam olmaz değil mi?

Ev yaşamına alıştım sayılır artık. İlk başlarda bayağı bir zorluk çekmemi saymazsak tabi. Balayına kadar bir koşturmaca, bir telaş derken hızla akan zaman, balayına gitmemizle bayağı bir yavaşladı. Ne güzelmiş şey balayına gitmek, o kadar tantanın ardından yayılmak, yemek, içmek... Evlilik ne güzel birşey dememe kalmadı, gerçeklerle yüzyüzüe geldim. Abartmıyım çok da zor değildi ama 31 sene boyunca anne ile yaşlayan birinin takdir edersiniz ki, bir anda ev işlerine boğulması kolay olmuyor :) eve gel, yemek yap, etrafı toparla çamaşır yıka derken, her akşam annecim annecim diye inler olmuştum. neyse ki kocam - mmmm kocama bir isim bulmak lazım - devreye girdi ve yardımlarıyla bir düzene oturtuldu. Zaten eve yeni taşınmış oluyosun, yok onu oraya koyayım, yok yok burda daha güzel oldu derken vakit geçiyor. Bir süre ben mutfaktan çıkamayıp, değil kitap okumayı kocacık'ı bile göremeyince sinirlerim bozuldu tabi.

Neyse şimdi herşeyi yoluna koydum, haftasonundan yemek yapmayı, yapıp buzluğa atmayı öğrenince herşey bir anda kolaylaştı.

Evlilik güzel bişeymiş onu anlamış oldum böylece. Artık canım ne dışaı çıkmak istiyor ne de bişey yapmak. Evimde oturmak istiyorum hep. Çekirdeğimi alıp tv karşısına kurulmak, film seyretmek en büyük zevkim. onu ordan kaldırmak oraya yerleştirmek, bu buraya olmadı deyip bir süreliğine kaldırmak, mutfakta televizyonumu açıp yemek yapıp mutfağı temizlemek artık en sevdiğim uğraşlar oldu.

23 Temmuz 2010 Cuma

Yeni yeni yeniden...

Uzuuuuuun çoook uzun bir ara oldu. 1 değil tam tamına 2 sene oldu yazmayı bırakalı. Şimdi tekrar blogumu açınca kendimi garip hissettim. Daha evvel yazdıklarımı sildiğime de pişman oldum.

Hatta Çınar ve Öykücü ile ne derin mevzulara girmiştik bir aralar. Geri dönüş diye yazdıktan sonra ise ilk yorum bırakanların onlar olduğunu görmek, unutulmadığımı bilmek ne güzel bir şey. Ben de seneler boyunca onların sessiz takipçileri oldum aslında. Hiç kopmayan bağlar işte.

Silmişim yazdıklarımı evet. Zaten yepyeni bir sayfa açtım kendime. Bu sayfayı çok sevdiğim biri ile doldurdum. Geçen sene tam bu zamanlarda tanıştığım biri ile evliyim. Üstelik yeni gelinim. Daha 2 haftalık :)

11 Temmuz'da gerçek sevgiyi bana öğreten, fedakarlık nedir onu gösteren, tüm şımarıklıklarıma, kaprislerime rağmen beni seven ve en az onun beni sevdiği kadar benim de onu sevdiğim biriytle evliyim şu an.

Dedim ya, gerçekten yeni hayat. Yeni ev, yeni yaşam...

Bundan böyle de yeni yaşamımla bu sayfalarda olacağım. Değişmeyen bir tek benim. Sıdıka aynı Sıdıka :)

22 Haziran 2010 Salı

Geri dönüş :)